Nietzsche etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nietzsche etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

GİDENE KAL DEMEYECEKSİN






Gidene kal demeyeceksin. .. 
Gidene kal demek zavallılara, 
Kalana git demek terbiyesizlere, 
Dönmeyene dön demek acizlere, 
Hak edene git demek asillere yakışır. 
Kimseye hak etmediğinden fazla değer verme, yoksa değersiz olan hep 
sen olursun...
Düşün... 
Kim üzebilir seni senden başka? 
Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen? 
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen? 
Kim yıkar, yıpratır sen izin vermezsen? 
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen? 
Her şey sende başlar, sende biter... 
Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme, tükettirme içindeki yaşama 
sevgisini... 
Ya çare sizsiniz yada çaresizsiniz. ..
Öyle bir hayat yaşadım ki cenneti de gördüm cehennemi de. 
Öyle bir aşk yaşadım ki tutkuyu da gördüm pes etmeyi de. 
Bazıları seyrederken hayatı en önden, kendimi bir sahnede buldum, 
Oynadım.
Öyle bir rol vermişlerdi ki okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde, hem kızdım hem güldüm halime. 
Sonra dedim ki söz ver kendine 
Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin, 
Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin, 
Uçmayı biliyorsan düşmeyi de bileceksin, 
Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredeceksin. 
Öyle hayat yaşadım ki son yolculukları erken tanıdım. 
Öyle değerliymiş ki zaman hep acele etmem bundan anladım.



Sofuca Dilekler








"Tüm anahtarlar birdenbire
Uçup ortadan kaybolmalı
Ve her anahtar deliğine
Bir maymuncuk uydurulmalı!"
Hep böyle düşünür kesinkes
Herkes - maymuncuk olan herkes.




Yaratıcının Yolu




Yalnızlığa çekilmek mi istersin kardeşim?... Kendine varan yolu aramak mı istersin?... Biraz dur da beni dinle…

“Arayan kolay yiter… Her türlü yalnızlık suçtur….” Böyle der sürü… Ve sen sürüdendin uzun bir süre…
...
Sürünün sesi daha sende çınlayacak… Ve sen desen: “Artık sizinle ortak vicdanım yok benim”, yakınma ve ağrı olacak bu…

Bakın, aynı vicdan doğurdu bu ağrıyı; o vicdanın son pırıltısı daha senin derdinde yanmaktadır…

Derdinin yolunu, yani kendine varan yolu yürümek mi istersin?... Öyleyse hakkını ve bu işi becerecek gücünü göster bana!...

Sen yeni bir güç ve yeni bir hak mısın?... Bir ilk devinme misin?... Bir kendi kendine döner tekerlek misin?... Yıldızları kendi çevrende dönmeye zorlayabilir misin?...

Yazık yüksekliğe tutkunluk öyle çok ki!... Gözü doymaz kişilerin çırpınmaları öyle çok ki!... Tutkun ve gözü doymaz bir kişi olmadığını göster bana!...

Yazık körükten fazla bir iş görmeyen büyük düşünceler öyle çok ki: Körüklerler ve daha da boşaltırlar…

Özgür mü diyorsun kendine?... Egemen düşünceni işitmek isterim ben senin, boyunduruktan kurtulduğunu değil…

Sen boyunduruktan kurtulmaya yetkili bir kişi misin ki?... Nice kimseler, uşaklıklarını atarken, son değerlerini de atmış olurlar…

Neden özgür?... Zerdüşt’e ne bundan!... Gözlerin apaçık söylemeli bana: Neye özgür?...

Kendi kötün ile kendi iyini kendine sağlayabilir misin?... Kendi istemini bir yasa olarak kendi üstüne asabilir misin?... Kendi kendinin yargıcı olabilir misin ve kendi yasasının öç alıcısı?...

Korkunçtur, kendi yasasının yargıcı ve öç alıcısıyla yalnız kalmak… Yıldız işte böyle fırlatır ıssız uzaya, yalnızlığın buzlu soğuğuna…

Bugün kalabalığın acısını çekersin, daha ey tek kişi : Bugün yürekliliğin tam daha… Ve umutların…

Ama bir gün yalnızlık yoracak seni... Bir gün eğilecek gururun ve yürekliliğin yılacak…Bir gün haykıracaksın: “Yalnızım ben!...”

Bir gün artık görmeyeceksin yüksekliğini, alçaklığını ise pek yakından göreceksin… Kendi yüceliğin bir hayalet gibi korkutacak seni… Bir gün haykıracaksın: “Her şey düzme!...”

Yalnızı öldürmek isteyen duygular vardır… Başaramazlarsa kendileri ölürler sonra!... Ama sen buna yeterli misin?... “Katil olmaya?...”

Kardeşim “ horgörme” sözcüğünü tanıdın mı?... Peki doğruluğun, seni hor görenlere karşı doğru olmanın ağrısını?...

Nice kimseleri senin için başka türlü düşünmeye zorlarsın, bunu yanına koymazlar senin… Onlara yaklaştın, ama geçip gittin : Hiç bağışlamazlar bunu…

Onların üstüne ve ötesine geçersin: Ama sen yükseldikçe, kıskançlığın gözü daha küçük görür seni… Fakat ucundan nefret edilir en çok…

“Bana karşı nasıl doğru olabilirsiniz!...” demelisin sen… “Ben kendi payıma sizin haksızlığınızı seçtim…”

Onlar haksızlık ve çamur atarlar yalnıza: Ama böyledir diye, kardeşim yıldız olmak istersen, daha az ışık saçmamalısın onlara!...

Ve iyilerle doğrulara karşı tetikte ol!... Onlar kendi erdemini yaratanları çarmıha germeye can atarlar… Onlar yalnızlardan nefret edeler…

Kutsal yalınlığa karşı dahi tetikte ol!... Yalın olmayan her şey kutsuzdur onca, ateşle oynamaya da bayılır… Kazığın ateşine…

Kendi sevginin baskınlarına karşı dahi tetikte ol!.. Her önüne gelene elini uzatmaya pek hazırdır yalnız kişi…

Elini değil, yalnızca pençeni uzatmalısın nice kimselere… Hani pençenin de tırnakları da olursa… Yok mu?...

Ama karşına çıkabilecek en çetin düşman, kendin olmalısın hep… Sen mağaralarda ve ormanlar da kendine pusu kurarsın…

Ey yalnız kişi, sen kendine varan yolda yürürsün!... Ve kendinden ve yedi şeytanından geçer yolun senin!...

Yadsıyıcı olmalısın kendine karşı, ve büyücü ve falcı ve deli ve kuşkucu ve uğursuz ve alçak..

Kendi yalımınla yakmaya hazır olmalısın kendini, önce kül olmadan nasıl yeni olabilirsin ki!..

Ey yalnız kişi, sen yaratıcının yolunda yürürsün: Sen bir tanrı yaratacaksın o yedi şeytanından!...

Ey yalnız kişi, sen sevenin yolunda yürürsün: Kendini seversin sen, bu yüzden kendini hor görürsün, ancak sevenlerin hor gördüğü gibi tıpkı…

Yaratmak ister seven kişi, hor görür de ondan!... Sevdiğini hor görmek zorunda kalmamış kişi ne bilir ki sevmeyi!...

Sevginle git yalnızlığına, kardeşim, yaratmanla git… Doğruluk ancak daha sonra topallar ardın sıra senin…

Benim gözyaşlarımla git yalnızlığına, kardeşim… Kendinden öte yaratmak isteyeni severim ben… Ve böylece yok olanı…

F.Nietzsche

Bir Başına





Ne giderim peşlerinden, ne ardımda devam olsun
Ne uyarım ne hükmeder kalanlara selam olsun...
Korkunçtur kendinden korkan, korku yayan korku bulsun,
Korkutanlar yönetirmiş, hadi onlar önder olsun...


Dinlemez sözüm kendim, söz geçiren beter olsun,
Severim dolanıpta orman olsun, denizler olsun...


Ara sıra gideyim de bıraktığım izler solsun,
Gizli, tenha köşelerde beni şimdi kimler bulsun?...
Ey benim gibi yalnız! Kendine varan yolun yolcusu!
Çağır uzaklardan kendini, yalnızlığın çare bulsun.



Zerdüşt

Dünyada acıyanların deliliklerinden daha büyük delilikler nerde görülmüştür? Ve dünyada acıyanların deliliklerinden daha çok acı doğurmuş ne vardır?  Yazık bütün o seven, ama acımalarının üstüne çıkamayan kişilere!  Bir gün bana şöyle dedi şeytan: “Tanrı’nın dahi kendi cehennemi vardır: bu, insana sevgisidir.”  Ve şöyle dediğini işittim geçenlerde: “Tanrı öldü: insana acımasından öldü Tanrı.